Hr Ne Demek Hr Türkçesi Ne Demek Ingilizce Hr Anlamı

Hr türkçesi Hr nedir

• İk.
• S.
• Zaman dilimi.
• İnsan kaynakları.
• Saat.
• Hour (saat).
• Sa.
• 60 dakikalık zaman dilimi.

Hr ile ilgili cümleler

English: "Appointment with Death" is a crime novel by Agatha Christie. Turkish: "Ölümle Randevu", Agatha Christie'nin bir polisiye romanıdır.

English: "A merry Christmas, uncle! God save you!" cried a cheerful voice. Turkish: "Mutlu Noeller, amca! Tanrı sizi korusun!" neşeli bir ses haykırdı.

English: "Christmas is not tomorrow, it's today!""No, it's tomorrow!" Turkish: "Noel yarın değil, bugün!" "Hayır, yarın!"

English: "But three million is all I have," Dima said. "No more, no less." Turkish: "Fakat bütün sahip olduğum üç milyon" dedi Dima. "Ne daha çok ne daha az."

English: I've promised to give them one hundred hrivnas annually. Turkish: Onlara yılda yüz hrivna vermeyi vaat ettim.

Hr ingilizcede ne demek, Hr nerede nasıl kullanılır?

Hrs : Saatler. Saat. 60 dakikalık zaman diliminden daha uzun. Hours (saatler). S.

Wps hre version : Wps hre sürümü.

A chromosome : Diploit bir kromozom takımındaki normal kromozomlar, b kromozomunun zıddı ve normalden fazla olan kromozomlar. A kromozomu.

A pass through certificate : Tutsat senedi. Taşınmaz rehniyle sağlanmış bir kişisel alacak karşılığında alacak sahibi finansal kurum tarafından çıkarılan değerli kağıt.

A threadbare joke : Bayat espri.

Aage bohr : 1975 yılında fizik dalında nobel kazanmıştır (niels henrik david bohr'un oğlu). Aage niels bohr (1922 doğumlu). Danimarkalı fizikçi.

Absolute threshold of luminance : Algılanabilen en az ışıklılık. Işıklılık salt eşiği.

Accession to the throne : Tahta çıkma.

Absolute chronology : Yerbilim oluşlarının yıllarla bekletilmesi. Mutlak kronoloji. Salt çağbilimi.

Abarthrosis : Diartroz. (anatomi) diartrozis. Oynar eklem.

İngilizce Hr Türkçe anlamı, Hr eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Hr ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Human resources : İnsan gücü. Personel işleriyle (işe alma eğitme işten atma vs) uğraşan iş sahası. Beşeri kaynak. Üretim sürecinde kullanılan üç faktörden biri olan emek. bir ekonomideki işgücünün sahip olduğu yetenek ve nitelikler. krş. beşeri sermaye, beşeri sermaye yatırımı. İnsan çalışma gücü.

Time slot : Saat yuvası. Televizyon veya radyo istasyonlarının yayın akışı içerisinde bir program veya reklam yayını için ayrılan zaman periyodu. Zaman aralığı.

Heat unit : Isı birimi. Sıcaklık birimi.

Day : Gün. Devir. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Dönem. Zaman. Wisconsin eyaletinde yerleşim yeri. Gündüz. Gündüzlü (öğrenci). Çağ. Çekimin gündüz gerçekleştirildiğini ya da gündüz görünçlüğü olduğunu belirtmek üzere oyunlukta ve çekim tahtasında yer alan sözcük.

Most : En. Pek. Ekseriyet. Çok. Pek çok. Adl. En fazlası. En çok. En fazla miktar. Son derece.

Mean solar day : Fizik, uzay alanlarında kullanılır. Ortalama güneş günü. Güneşin bir boylamdan ardışık iki geçişi arasındaki değişmez süre. Vasati güneş günü. Ortalama güneşin öğlenden art arda iki geçişi arasındaki zaman süresi; 86400 saniye.

Lapse of time : Süre. Zamanaşımı. Zaman aşımı. Hak düşürücü süre. Müruru zaman. Müddetin hitamı. Sürenin geçmesi. Hak düşüm süresi.

Horologe : Zaman ölçer.

Quarter hour : Çeyrek saat.

Metring : Saat ile ölçmek. Ölçme aygıtı. Ölçer. Ölçü. Radyoaktif aerosolölçer. Metre. Şiir vezin. Vezin. Gösterge.

Hr synonyms : board of trade unit, 15 minutes, work unit, 30 minutes, twenty four hour period, sidereal hour, 60 minutes, 24 hour interval, person hour, b.t.u., episode, twenty four hours, kilowatt hour, time unit, tickers, hrs, metre, time frame, hour, half hour, unit of time, clocks, minute, suchlike, hs, clock, tue, tues, time zone, horologes, time slicing, human capital, meters.