İlkokul Öğretim Programlarında Çokkültürlü Eğitimin Yansımaları
Có thể bạn quan tâm
- Log In
- Sign Up
- more
- About
- Press
- Papers
- Terms
- Privacy
- Copyright
- We're Hiring!
- Help Center
- less
Outline
keyboard_arrow_downTitleResearch Design and Study GroupData Collection and AnalysisDiscussionConclusionStudy GroupParticipants of the StudyThe Context of the StudyData Collection ProceduresResultsData AnalysisData Collection MaterialsDesign of the ProgramDiscussion, Conclusions and SuggestionsDiscussion, Conclusion and RecommendationIntroductionData Collection ToolMethodParticipantsAnalysis of DataFindingsDiscussion, Conclusion and RecommendationsAll TopicsSociologyCultural SociologyDownload Free PDF
Download Free PDFİlkokul Öğretim Programlarında Çokkültürlü Eğitimin Yansımaları
Betül Baldan Babayiğitvisibility…
description577 pages
descriptionSee full PDFdownloadDownload PDF bookmarkSave to LibraryshareSharecloseSign up for access to the world's latest research
Sign up for freearrow_forwardcheckGet notified about relevant paperscheckSave papers to use in your researchcheckJoin the discussion with peerscheckTrack your impactRelated papers
Kapsayici Eği̇ti̇m Bağlaminda Türki̇ye’De Ortaöğreti̇m Programlarinda Çokkültürlülüğün İzleri̇Prof.Dr. Hüseyin ŞİMŞEK2019
Kapsayici egitim bireysel farkliliklar olmak uzere, cinsiyet temelli esitsizlikler, gocmenler, multeciler, siginmacilar, kulturel ve toplumsal cesitliliklere kadar bircok konuyu icermektedir. Kapsayici egitim genel bir kavram olmakla birlikte kapsayiciligin onemli bir alt boyutu cok kulturlu egitimdir. Cokkulturlu egitim tum ogrencilerin din, dil, irk, cinsiyet, yas, sosyal sinif, ekonomik duzey gibi farkliliklarina bakilmaksizin egitimden esit bicimde faydalandiklari bir egitim cesidi olarak tanimlanmaktadir. Kapsayici egitimin onemli bir diger boyutuysa kapsayici mufredattir. Bu calismada, Turkiye’de gecerli olan ortaogretim programlarinin kapsayici egitim baglaminda cokkulturluluk ozelligi incelenmis, cokkulturluluk ve kapsayiciligin programlarin felsefesi, amaclari, ilkeleri ve degerlerine ne olcude yansidigi belirlenmeye calisilmistir. Arastirma sonucunda, programlarinin felsefesi, amaclari ve ilkeleri bakimindan belirli olcude kapsayicilik icerdigi ve programin dayandigi kok d...
downloadDownload free PDFView PDFchevron_rightİlkokul 4. Sınıf Öğrencilerinin Çokkültürlü Eğitime Dayalı Olarak Uygulanan Etkinlikler İle İlgili Görüşlerinin İncelenmesiSerkan AslanKuramsal Eğitimbilim, 2018
The purpose of this research is to determine the views of the 4 th grade students of primary school on activities based on multicultural education. In the research, as one of the qualitative research designs, phenomenology was used. The participants of the research consist of 10 students from the 4 th grade of primary school in a province of the Eastern Anatolian Region during the school year of 2015-2016. Convenience sampling method as one of purposeful sampling was used in the research. In the research, data was collected using a semi-structured interview form as one of the interview methods. As one of the qualitative analyses, descriptive analysis was used in the analysis of the data. Various strategies were used to ensure validity and reliability in the research. As a result of the research most of the students have indicated that they had learned new information thanks to the activities which were implemented, that they had acquired tolerance, that they started to help disabled persons in their daily lives, that they would be pleased to act on the drama concerning violence to women, that they would feel respect for individuals with different cultural characteristics and that they would help disabled individuals around them and at they could use what they learned in the social studies lessons.
downloadDownload free PDFView PDFchevron_rightOkul Öncesi Öğretmen Adaylarının Çokkültürlülük Algılarının İncelenmesiÇağrı PeközTurkish Journal of Social Research, 2018
Günümüzde, okul öncesinden yükseköğretim kurumlarına kadar, kültürel çeşitliliğe eğitim programlarında yer verilmesinin önemi yaygın bir şekilde vurgulanmaktadır. Çokkültürlü eğitimi verecek öğretmenlerin, çokkültürlü eğitim yeterlilikleri ve çokkültürlülük algıları, verilecek eğitimin verimliliğini etkilemektedir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti son yıllarda artan oranda göç alan, farklı kültürlerden bireyler birlikte yaşama deneyimlerinin hızla farklılaşmaya başladığı bir toplum özelliği göstermektedir. Bu kapsam içerisinde araştırmanın amacı; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki üniversitelerde öğrenim gören okul öncesi öğretmen adaylarının çokkültürlülük algılarının belirlenmesidir. Okul öncesi öğretmen adaylarının çokkültürlülük algılarının belirlenmesi için Ayaz (2016) tarafından geliştirilen “Çokkültürlülük Algı Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırmaya KKTC’deki devlet ve özel üniversitelerin Eğitim Fakültelerinden gönüllülük esasına göre katılan 132 okul öncesi öğretmen adayından elde edilen verilerin normallik dağılımına uygunluğu Kolmogorov Smirnov testi ile kontrol edilmiş, verilerin analizinde t-testi, ANOVA ve post-hoc olarak Scheffe kullanılarak çeşitli sonuçlara ulaşılmıştır. Okul öncesi öğretmen adaylarının çokkültürlülük algıları cinsiyetlerine, sınıf düzeylerine, ilgili konuda eğitim alma durumlarına ve çocukluklarında farklı kültürlerden arkadaş sahibi olma durumlarına göre anlamlı bir farklılık göstermemiştir. Öğretmen adaylarının mezun oldukları lise türü, yaşamlarını en uzun süre geçirdikleri yer ve üniversitede aldıkları eğitimi yeterli bulma düzeyleri ile ilerideki sınıflarında kültürel çeşitlilikten doğan problemler ile başa çıkma yeterliliğine ilişkin görüşleri çokkültürlülük algı puanlarında farklılaşmalara yol açmıştır. Çalışmadan elde edilen bulgular alan yazınla ilişkili olarak tartışılmış, öneriler sunulmuştur.
downloadDownload free PDFView PDFchevron_rightÇok kültürlü eğitim ve yansımalarıJale TülekHacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2008
ÖZET: Modern toplumlarda, yetiştirilen bireylerin farklı kültürel gruplarla etkileşim içerisinde olmaları ve etkileşimlerinde olumlu tutumlar geliştirmeleri beklenmektedir. Bu nedenle, gelişmiş ülkeler eğitimle ilgili sorunlarına çözümler üretirken, çok kültürlü eğitim çalışmalarına da yer vermektedirler. Çok kültürlü eğitim, öğrencilerin farklı kültürleri hoş karşılamalarının sağlanması için, öğrenme ortamlarının farklılaştırılması üzerine odaklanmaktadır. Bunun için de öğretmenler, öğrencilerinin, kendi kültürleri dışındaki bireylerin değerlerine saygı duymalarını, farklı kültürlerle ilgili ön yargılarını ortadan kaldırmalarını ve farklılıkların insanlar için bir zenginlik olduğunu benimsemelerini sağlayacak öğrenme ortamları yaratmalıdırlar. Bu nedenle, bu çalışmada, çok kültürlü eğitimin gelişim süreci ve öğrenme ortamlarına yansımaları irdelenmeye çalışılmıştır.
downloadDownload free PDFView PDFchevron_rightÖğretmenlerin Çokkültürlü Eğitime Yönelik Tutumları: Çankırı Ili Örneğikemal dilAnkara Universitesi Egitim Bilimleri Fakultesi Dergisi, 2013
Present study investigated teachers' attitudes toward multicultural education and whether their attitudes toward multicultural education differed according to various demographical variables. 204 high school teachers who work in 10 public high schools located in the central district of Çankırı province participated in the study. Data were gathered through the "Teacher Multicultural Attitude Survey (TMAS)" and analyzed with arithmetical mean, standard deviation, percentages, t-test and one-way ANOVA. Findings indicated that participants' attitude toward multicultural education was positive. In addition, it was determined that participants' attitudes toward multicultural education did not differ significantly according to their gender, marital status, education level, membership to unions and working years. However, it was seen that participants who graduated from faculty of education and faculty of art and science had significantly high positive attitudes toward multicultural education than the participants who graduated from faculty of technical education.
downloadDownload free PDFView PDFchevron_rightOkul Öncesi Eğitimde Çokkültürlülük: Öğretmen Görüşleri, Uygulamaları ve İhtiyaçlarına Yönelik Nitel Bir İncelemeSude Naz GÜRKANXII International Eurasian Educational Research Congress, 2025
Problem Durumu İçinde bulunduğumuz yirmi birinci yüzyılın en belirgin sosyal gerçekliklerinden biri haline gelen kültürel çoğulculuk, eğitim sistemlerini hem felsefi hem de yapısal olarak yeniden düşünmeye zorlamaktadır. Toplumlar artık tekil, homojen yapılar olmaktan çıkmış; etnik köken, din, dil, sosyal sınıf, cinsiyet ve özel gereksinimler gibi birçok boyutta çeşitlenen karmaşık yapılara dönüşmüştür. Bu toplumsal dönüşüm, eğitim sistemlerinin de yalnızca bilgi aktaran değil, aynı zamanda bireylerin kimliklerini tanıyan, onlara yaşam alanı açan ve kültürlerarası anlayışı teşvik eden bir yapı haline gelmesini zorunlu kılmaktadır (Gay, 1997; Banks, 1992). Bu bağlamda çokkültürlü eğitim, modern eğitim sistemlerinin kapsayıcılık, eşitlik ve adalet ilkeleriyle yeniden yapılandırılmasında kilit rol oynayan bir yaklaşım olarak öne çıkmaktadır. Çokkültürlü eğitim, bireylerin kendi kültürel kimlikleriyle barış içinde yaşamalarına ve başkalarının kültürel kimliklerini de tanıyıp saygı göstermelerine olanak tanıyan pedagojik bir çerçevedir. Bu yaklaşım, yalnızca farklı kültürleri tanıtmakla kalmaz; aynı zamanda önyargıların azaltılması, demokratik değerlerin içselleştirilmesi ve kültürlerarası empati becerilerinin geliştirilmesi gibi hedeflerle de bütünleşmektedir (Banks, 1993; Johnson ve Johnson, 2002 ). Eğitim, bu yönüyle yalnızca bireysel gelişim süreci değil; aynı zamanda daha kapsayıcı ve adil bir toplumun inşasında temel bir araç olarak değerlendirilmektedir. Çokkültürlü eğitimin amacı, öğrencilerin farklılıklara karşı hoşgörülü, açık görüşlü ve aktif vatandaşlar olarak yetişmesini sağlamaktır (Gay ve Kirkland, 2003). Kuramsal olarak çokkültürlü eğitim, büyük ölçüde postmodern düşünce ile örtüşen bir temele sahiptir. Postmodernizm, modernitenin evrensellik, teklik ve merkeziyetçilik gibi ilkelerine karşı çıkarak; yerellik, görecelilik, çoğulculuk ve öznel bakış açılarını öncelemektedir (Usher ve Edwards, 1994; Gellner, 1992). Bu yaklaşım, eğitimde de tek bir “doğru”ya değil, çoklu hakikatlere ve deneyimlere açık bir öğrenme ortamının gerekliliğini vurgulamaktadır. Öğrencilerin kültürel geçmişleri, sosyal bağlamları ve bireysel farklılıkları, öğrenme süreçlerinde dikkate alınması gereken temel unsurlar olarak kabul edilmektedir (Kathryn, 1998; Giroux, 1991). Böylece eğitim, bireylerin yalnızca bilgi edinmesini değil, aynı zamanda kendi kimliklerini tanımasını ve başkalarının kimliklerine saygı duymasını da içeren bütüncül bir gelişim süreci olarak kurgulanmaktadır. Bu anlayış, öğretmenin rolünü de dönüştürmektedir. Artık öğretmen, yalnızca bilgiyi aktaran bir figür değil; aynı zamanda sınıf içinde kültürel arabuluculuk yapan, önyargıların farkında olan, farklılıklara duyarlı ve kapsayıcı bir öğrenme ortamı oluşturan bir aktör olarak tanımlanmaktadır (Ladson-Billings, 1995; Taylor ve Fox, 1996). Çokkültürlü eğitimde öğretmen, hem pedagojik uygulamaları hem de kişisel tutum ve değerleri aracılığıyla öğrencilerin çok sesli bir toplumda etkin ve adil bireyler olmalarını desteklemektedir. Uluslararası örnekler incelendiğinde, Kanada, ABD, Avustralya ve İngiltere gibi göçmen nüfusunun yoğun olduğu ülkelerde çokkültürlü eğitim, anayasal güvencelerle desteklenen ve eğitim politikalarına entegre edilen kapsamlı bir sistem haline gelmiştir (Kymlicka, 2012; Aydın, 2013). Bu ülkelerde öğretmen eğitimi programları çokkültürlü yeterlikleri esas almakta, öğretim programları kültürel çeşitliliği destekleyen içeriklerle geliştirilmektedir. Örneğin Kanada'da çokkültürlü eğitim, yalnızca eğitim sisteminde değil, kamu politikalarının genelinde kültürel zenginliğin temel dayanağı olarak kabul edilmektedir. Türkiye’de ise durum daha karmaşıktır. Osmanlı’nın etnik ve dini çoğulcu yapısına karşın, Cumhuriyet’in kuruluşuyla birlikte benimsenen ulus-devlet anlayışı, farklılıkların bastırıldığı, merkeziyetçi ve tek tipleştirici bir eğitim sistemi oluşturmuştur (Güven, 2010; Parlak, ve Doğan, 2016). Uzun yıllar boyunca “öteki” kimlikler eğitim yoluyla görünmez kılınmış, ders kitaplarında ayrımcılık içeren ifadeler ve tek bir ulusal kimliği yücelten içerikler ön planda tutulmuştur (İnal, 2004). Ancak 2000’li yılların ortalarından itibaren yapılandırmacı eğitim anlayışının etkisiyle çokkültürlü eğitime uygun hoşgörü, iş birliği, farklı bakış açılarına saygı gibi bazı değerler öğretim programlarına entegre edilmeye başlanmıştır (Akpınar vd., 2010; Özdemir, 2011). Yine de çokkültürlü eğitim, Türkiye’de hala kurumsallaşmamış, uygulamaları öğretmenin bireysel çabaları ve duyarlılığıyla sınırlı kalmaktadır (Arslan, 2016; Cırık, 2008). Bu kuramsal çerçeve, özellikle erken çocukluk eğitimi düzeyinde daha da büyük bir önem kazanmaktadır. Çünkü çocukların benlik algıları, sosyal etkileşim becerileri, değer sistemleri ve empati kapasitesi büyük ölçüde okul öncesi dönemde şekillenmektedir. Araştırmalar, çocukların kültürel kimliklere dair ilk algılarının erken yaşta oluştuğunu ve bu dönemde sunulan deneyimlerin ileriki yaşamda önyargı veya hoşgörü eğilimlerini belirleyebileceğini göstermektedir (Swick, Boutte ve Scoy, 1994). Dolayısıyla okul öncesi dönem, çokkültürlü eğitimin temelinin atılacağı ve kültürel farkındalığın inşa edileceği en kritik eğitim evresidir. Sınıf içi uygulamalarda çokkültürlü eğitimin benimsenmesi, yalnızca farklı kültürlerin tanıtılmasıyla sınırlı değildir. Öğretim materyallerinden etkinliklere, dil kullanımından sınıf içi ilişkilerin yönetimine kadar birçok boyut bu yaklaşıma göre yeniden düzenlenmelidir (Banks, 1993). Örneğin, farklı kültürel arka planlardan gelen öğrencilerin grup çalışmalarında eşit şekilde temsil edilmesi, kültürel simgelerin öğrenme materyallerine entegre edilmesi, çoklu bakış açılarına açık tartışmaların teşvik edilmesi gibi yöntemler çokkültürlü pedagojinin sınıfa yansımalarıdır. Nitekim yapılan araştırmalar, Türkiye’deki 534 öğretmen ve öğretmen adaylarının çokkültürlü eğitime genellikle olumlu baktıklarını, ancak bu alanda yeterli eğitim almadıklarını ve kavramsal bilgi eksiklikleri yaşadıklarını göstermektedir (Başbay ve Kağnıcı, 2011; Ünlü ve Örten, 2013). Bu durum, öğretmenlerin çokkültürlü eğitim uygulamalarını sistematik biçimde gerçekleştirmelerini zorlaştırmakta; kültürel farkındalığın sınıf içi ortama yansımasını engellemektedir. Bu bağlamda, çokkültürlü eğitimin okul öncesi düzeyde uygulanmasına yönelik etkili stratejilerin geliştirilebilmesi için öğretmenlerin yalnızca görüşlerinin değil, aynı zamanda sınıf içi uygulamalarının, karşılaştıkları zorlukların ve destek ihtiyaçlarının da ayrıntılı olarak incelenmesi gerekmektedir. Bu gereksinimden hareketle hazırlanan bu çalışma, okul öncesi öğretmenlerinin çokkültürlü eğitime ilişkin yaklaşımlarını bütüncül biçimde analiz etmeyi amaçlamaktadır. Araştırmanın amacı doğrultusunda aşağıdaki üç temel soru ele alınmıştır: 1. Okul öncesi öğretmenlerinin çokkültürlü eğitime ilişkin algıları nasıldır? 2. Öğretmenler sınıf ortamlarını çokkültürlü eğitime duyarlı biçimde nasıl planlamakta ve düzenlemektedir? 3. Bu süreçte karşılaştıkları güçlükler nelerdir ve hangi tür desteklere ihtiyaç duymaktadırlar? Araştırma Yöntemi Araştırmanın Modeli Bu çalışma, okul öncesi öğretmenlerinin çokkültürlü eğitime ilişkin görüş ve uygulamalarını ortaya koymayı amaçlayan nitel bir araştırma olup fenomenoloji desenindedir. Araştırma kapsamında, araştırmacı belirli bir olguya (fenomen) ilişkin katılımcıların ortak deneyimlerini incelemeyi amaçlamıştır. Fenomenoloji deseni, sınırlı sayıda bireyin yaşantılarına odaklanarak, söz konusu olgunun katılımcılar açısından nasıl deneyimlendiğini ve bu deneyimlerin özünde neyin yattığını anlamaya çalışır. Bu bağlamda, toplanan veriler aracılığıyla araştırmacı, katılımcıların yaşantılarında ortak olan temaları ortaya çıkararak, incelenen olgunun özüne ulaşmayı hedeflemiştir (Creswell, 2018). Çalışma Grubu Araştırmanın çalışma grubunu İstanbul ilindeki çok kültürlü okulların yoğun olduğu bölgelerde görev yapmakta olan toplam 30 okul öncesi öğretmeni oluşturmaktadır. Çalışma grubunun belirlenmesinde amaçlı örnekleme yöntemi tercih edilmiştir. Bu doğrultuda, amaçlı örnekleme türlerinden biri olan benzeşik örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Benzeşik örnekleme, araştırma sorularıyla ilişkili olarak belirli ortak özelliklere sahip katılımcılardan oluşan bir alt grubun seçilmesine dayanır (Büyüköztürk vd., 2012). Bu bağlamda, çokkültürlü eğitim konusuna ilişkin benzer niteliklere sahip okul öncesi öğretmenlerinden oluşan homojen bir grup oluşturulmuş ve çalışma grubuna dâhil edilmiştir. Çalışmaya katılmaya gönüllü okul öncesi öğretmenlerine form ulaştırılmıştır. Araştırmada katılımcıların mezun oldukları derece, alan, cinsiyet, kıdem yılı, kurum türü ve çalıştıkları çocukların yaş grubu değişkenlerine de yer verilmiştir. Veri Toplama Araçları Bu çalışmada veri toplama aracı olarak, katılımcıların demografik bilgilerine ulaşmak amacıyla hazırlanan Kişisel Bilgi Formu ile araştırmanın amacına yönelik derinlemesine veri elde etmek için Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu kullanılmıştır. Kişisel Bilgi Formu: Kişisel bilgi formunda katılımcıların mezun oldukları derece, mezun oldukları alan, cinsiyet, kıdem yılı, kurum türü ve çalıştıkları çocukların yaş grubunu belirlemek amaçlı sorular bulunmaktadır. Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu: Yarı yapılandırılmış görüşmelerde, katılımcılara önceden belirlenen sorular yöneltilmekle birlikte, gerektiğinde yeni sorular eklenebilir ya da bazı soruların sorulmasından vazgeçilebilir (Yıldırım ve Şimşek, 2006). Görüşme formunun hazırlanması sürecinde, öncelikle ilgili alan yazın taranarak çokkültürlü eğitim konusuyla ilişkili sorular oluşturulmuştur. Bu süreçte ulusal ve uluslararası düzeyde yapılmış araştırmalardan yararlanılmıştır. Hazırlanan sorular, konuya ilişkin uzman görüşüne başvurularak değerlendirilmiştir. Bu amaçla üç alan uzmanından görüş alınmış ve öneriler doğrultusunda gerekli düzenlemeler yapılmıştır. Son olarak, iki okul öncesi öğretmeniyle ön görüşmeler gerçekleştirilmiş ve alınan geri bildir...
downloadDownload free PDFView PDFchevron_rightOkulöncesi Dönem Çocuklarda Çokdililiğin Eğitime Etkisi (Kosova Örneği)Serdan Kervan2020
Kosova, çokdililiği yaşayan bir ülke olarak çokdillilik toplumumuzda gözlenebilir bir etki yaratmaktadır. Günlük yaşantımızda karşılaştıgımız çokdillilik insanların doğumdan başlayarak yaşamını etkilemektedir. Bu etki aynı zamanda eğitime de yansımaktadır. Yapılan çalışma ile Çokdililiğin Kosova'da okul öncesi dönem çocuklarında hem eğitim hem sosyal hayatlarında sıkça karşılaşması üzerine eğitim hayatlarına etkisinin gözlemlenmesi ve akademik başarıya etkisi incelenmiştir. Çalışma nicel yöntem ile araştırılımış ve öğretmen ile ebeveynlere anket ile sorular yönlendirilmiştir. Çalışma 2019-2020 Eğitim-Öğretim yılında yapılmıştır. Elde ettiğimiz bulgular sonucunda çokdilli çocukların öğretmenlerin sınıflarında aslında sıkça bulunduğu, bu çocukların bazı konularda diğer çokdilli olmayan çocuklara göre farklılık gösterdiği bazı konularda ise göstermediği yönündedir. Fakat öğretmenlerimizin çoğu çokdilliliğin öğrencinin hem şimdiki hem de ilerideki yaşamında olumlu etkisi olacağını hem de gelişimi açısından faydalı olduğunu öne sürmektedir. Öğretmenlere göre bu öğrencilerin çoğu diğerlerine göre daha özgüven sahibi ve yabancı dil öğrenimine daha yatkın olduğu ortaya çıkmıştır.
downloadDownload free PDFView PDFchevron_rightKur’an Açısından Çokkültürlülük ve EğitimNurullah AydenizdownloadDownload free PDFView PDFchevron_rightEği̇ti̇mde Çokkültürlülük: İlkokul Hayat Bi̇lgi̇si̇ Ve Sosyal Bi̇lgi̇ler Ki̇taplari Üzeri̇nden Ni̇tel Bi̇r İncelemeMeryem USTA, Erdal DemirJOURNAL OF SOCIAL, HUMANITIES AND ADMINISTRATIVE SCIENCES, 2020
Küreselleşmenin de etkisiyle, ülkeler arasında etkileşim artmıştır. Ülkeler arasında etkileşim sonucu olarak kültürler de birbirinden etkilenmeye başlamıştır. Son yıllarda insanlar savaş, doğal felaketler, gibi zorunlu nedenlerle veya yeni iş imkânları oluşturma, eğitim gibi isteğe bağlı nedenlerle farklı ülkelere ve farklı coğrafyalara göç etmek zorunda kalmışlardır. Yapılan bu göç hareketleri doğal olarak insanların gittikleri ülkelere kendi kültürel değerlerini ve yaşam şartlarını taşımalarına sebep olmuştur. Toplumsal yapıda meydana gelen değişimle birlikte kültürel zenginlikte artış görülmüş ve ülkeler politikalarını çok kültürlülük ekseninde şekillendirmeye başlamıştır. Sosyal ve kültürel çalışmalarla birlikte özellikle eğitim alanında da çok kültürlülük tartışılmaya başlanmıştır. Buradan hareketle hazırlanan çalışmanın temel çıkış noktası, devletlerin eğitim politikalarını oluşturmada kültürel zenginlik ve çok kültürlülük düşüncesini dikkate almalarının gerekliliğidir. Çokkültürlü eğitim anlayışının öncelendiği eğitim sistemlerinde, farklı kültürlere karşı saygılı ve hoşgörülü bir şekilde yaklaşılması gerektiği düşüncesinden hareketle okullarda öğrencilere sevgi, paylaşma, hoşgörü, merhamet ve saygı gibi değerler kazandırıldığı çalışmanın temel iddiasıdır. Bu iddiadan yola çıkarak hazırlanan çalışmanın temel amacı Türk eğitim sisteminde ve eğitim müfredatında çok kültürlülük konusunun İlkokul Hayat Bilgisi ve Sosyal Bilgiler kitapları üzerinden değerlendirmeye tabi tutulmasıdır. Bu amaç doğrultusunda çalışma kapsamında ilk olarak çok kültürlülük konusu ile ilgili kavramsal bilgilere yer verilmiş ve eğitimde çok kültürlülük konusu irdelenmiştir. Son olarak İlkokul Hayat Bilgisi ve Sosyal Bilgiler ders kitapları çok kültürlülük konusu ekseninde değerlendirilmiştir. Nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi tekniği kullanarak hazırlanan çalışmada veri kaynağı 2019 yılı 1. 2. ve 3. Sınıf Hayat Bilgisi ders kitapları ve 4. Sınıf Sosyal Bilgiler ders kitabı ve ilgili derlersin eğitim-öğretim müfredatları ve programlarıdır. İlgili müfredat ve kitaplar incelenerek elde edilen veriler nitel içerik analizine tabi tutulmuş, bulgular tablolaştırılmış ve bilgiye dökülmüştür. Çalışma sonucunda, Hayat Bilgisi ve Sosyal Bilgiler dersleri öğretim programlarının genel amaçlar, açıklamalar ve kazanımlarında çok kültürlülük vurgusuna yer verildiği; Sosyal Bilgiler derslerinde ve ders kaynaklarında, Hayat Bilgisi dersine kıyasla kazanım olarak çok kültürlülük kavramına daha fazla vurgu yapıldığı tespit edilmiştir.
downloadDownload free PDFView PDFchevron_rightBir Yatili Bölge Okulunda Akran İstismari Ve Farkindalik Eğitiminin EtkisiSatı BozkurtANADOLU …, 2011
Bu araştırmanın amacı, bir yatılı bölge okulunda ilköğretim ikinci kademe öğrencileri arasında akran istismarı durumunu ve akran istismarı konusunda yapılan farkındalık eğitiminin etkisini belirlemektir. 2008 yılı Mayıs ayında 112 öğrenci ile yürütülen, yarı-deneysel ve öntest-sontest tasarımlı olarak planlanan bu araştırmada elde edilen sonuçlar şöyledir: Öğrencilerin %24.1'i okuldayken, %26.8'i sınıftayken, %19.6'sı okul bahçesindeyken, %21.2'si yemekhanedeyken, %27.3'ü yatakhanedeyken, %24.1'i okul gidiş-dönüşlerinde kendisini duygusal olarak kötü hissettiğini belirtmiştir. Öğrencilerin %24.1'i haftada birkaç kez diğer öğrenciler tarafından fiziksel istismara maruz bırakıldığını, %46.4'ü son bir yıl içinde sözel ve fiziksel olarak istismara maruz kaldığını ve %44.2'si ise mağduriyetini hiç kimseye söylemediğini ifade etmiştir. Öğrencilerin akran istismarı bilgi düzeyi ön test puanları 44.7±22.0 ve sontest puanları 68.5±20.5'dir. Planlı eğitim sonrası öntest ve sontest puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmuştur (p<0.05).
downloadDownload free PDFView PDFchevron_rightSee full PDFdownloadDownload PDF
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Related papers
Kapsayıcı Eğitim Bağlamında Türkiye’de İlköğretim Programlarında Çokkültürlülüğün İzleriaybike dağıstanAhi Evran Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
ÖZ Bu çalışma, kapsayıcı eğitim bağlamında, Türkiye'deki temel eğitim programlarının çokkültürlülük açısından nasıl bir görünüm arz ettiğini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Çalışma kapsamında ilköğretim kademesindeki ilkokul ve ortaokul programları incelenmiş; çokkültürlülük ve kapsayıcılığın programların felsefesi, amaçları, ilkeleri ve değerlerine ne ölçüde yansıdığı belirlenmeye çalışılmıştır. Nitel desende tasarlanmış olan çalışmanın verileri, 2018 yılında Millî Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından güncellenen ve yayımlanan temel eğitim 1-8 öğretim programlarından elde edilmiştir. Durum çalışması olarak yürütülen çalışmada doküman analizi yöntemi kullanılmıştır. Analizler sonucunda, temel eğitim düzeyinde okutulan 16 dersin öğretim programında çokkültürlülük ile ilgili toplam 63 kazanım tespit edilmiştir. Kazanımların kodlanması sonucunda oluşan 38 alt temanın birbiriyle yakınlığı dikkate alınarak farklılıkları tanıma, değer verme ve etkileşim olmak üzere üç ana tema üretilmiştir. Belirlenen üç ana temayı oluşturan kazanımların ise daha çok düşük düzey öğrenim ifadelerini içerdiği tespit edilmiştir. Ayrıca ilköğretim programlarında farklılıkları tanımaya yönelik bir hassasiyetin olduğu kazanımların %41,3'ünün bu amaca hizmet ettiği görülmüştür. Öğretim programlarının kapsayıcı olabilmesi için özellikle etkileşime ağırlık verecek şekilde düzenlenmesi ve daha üst düzey öğrenim hedeflerine sahip olması gerektiği değerlendirilmiştir. Bu sonuçlar doğrultusunda Türkiye'deki temel eğitim programlarının çokkültürlü özelliğe sahip olabilmesi için bazı önerilerde bulunulmuştur.
downloadDownload free PDFView PDFchevron_rightSosyal Bi̇lgi̇ler Öğreti̇m Programlarinda Çokkültürlü Eği̇ti̇mi̇n Yeri̇osman akhan2016
Cok kulturlu egitim, birbirinden farkli kulturler barindiran dunyada ogrencileri ortak amaclar icin yasamaya, ogrenmeye ve birlikte calismaya hazirlayan disiplinler arasi bir surec olarak tanimlanmaktadir. Cok kulturlulugun egitim ve ogretim alaninda yansitilabilecegi en uygun ders Sosyal Bilgiler dersidir. Bu dogrultuda arastirmanin amaci, gecmisten gunumuze dek uygulanmis olan Sosyal Bilgiler ogretim programlarinda cok kulturlu egitime ne kadar ve ne sekilde yer verildigini ortaya koymaktir. Bu amac dogrultusunda (1961, 1962, 1968, 1988, 1993, 1998, 2005) yillarina ait Sosyal Bilgiler ogretim programlarindan dokuman analizi yontemiyle toplanmis olan veriler, icerik analizine tabi tutulmustur. Sosyal Bilgiler ogretim programlarinin genel amaclari ve kazanimlari incelendiginde, cok kulturlu egitime iliskin ifadelere, yenilenen her programda bir onceki programa gore daha fazla yer verildigi gorulmustur
downloadDownload free PDFView PDFchevron_righteğitimde çokkültürlülükışıl ünalYaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine, bu hasret bizim… Nazım Hikmet L. Işıl Ünal
downloadDownload free PDFView PDFchevron_rightTürkçe Öğretmenlerinin Gözünden Türkiye’de Çokkültürlü Eğitimin BoyutlarıTolga DemirTurkish Studies-Social Sciences, 2020
Çokkültürlü eğitimin kurucusu olarak kabul edilen James Banks tarafından geliştirilen çokkültürlü eğitimin boyutlarına yönelik Türkçe öğretmenlerinin görüşlerini almak üzere gerçekleştirilen bu araştırmada nitel araştırma desenlerinden durum çalışması benimsenmiştir. Örneklem seçimi yapılırken maksimum örneklem seçimi dikkate alınıp farklı coğrafi bölgelerde ve farklı sosyo-ekonomik koşullarda bulunan okullarda çalışan; farklı kültürel geçmişe, cinsiyete, kıdem yılına sahip toplam 7 Türkçe öğretmeniyle görüşme tekniği kullanılarak veri elde edilmiştir. Yarı-yapılandırılmış görüşme formunda çokkültürlü eğitimin İçerik Entegrasyonu, Eşitlikçi Pedagoji, Bilgiyi İnşa Süreci, Önyargıların Azaltılması, Okul ve Sosyal Yapının Güçlendirilmesi boyutlarına dayandırılarak toplam 20 alt temaya yönelik sorular oluşturulmuştur. Hem görüşme formunda kullanılan soruların temalara hizmet edip etmediği hem de verilen cevapların temalara uygun olup olmadığının anlaşılması ve görüşmeci-kodlamacı güvenirliliği hesaplamak amacıyla alanda çalışan akademisyenlerden uzman görüşü alınarak Miles-Huberman görüş birliği formülü ile hesaplama yapılmıştır. Hesaplama sonucu araştırmacı-kodlamacı güvenirliliğinin %88 oranının üzerinde olduğu görülmüştür. Çalışma sonucunda Türkçe öğretmenlerinin ders anlatımında kullandıkları içerikleri kültürel farklılıklara göre düzenlemediği, Türkçe öğretmenlerinin öğrencilerin farklı öğrenme biçimlerine sahip olduğunu kabul etmelerine rağmen bu farklılığın kültürel altyapıdan kaynaklanmadığını düşündükleri belirlenmiştir. Araştırmaya katılan öğretmenlerin ön yargıların azaltılması konusunda sınıflarında farklı yöntem ve teknik uygulamadıkları daha çok ‘sunuş yoluyla’ öğrencilere bilgi verdikleri veya yaşanan olumsuz durumlara bu yöntemle müdahale ettikleri belirlenmiştir. Aynı zamanda Türkçe öğretmenleri, okulda farklı kültürel geçmişlere sahip öğrenci ve personele yönelik bütünleştirici uygulamaların kişisel inisiyatiflerle gerçekleştirildiğini ve bu konuda resmi bir politikanın olmadığını düşündüklerini bildirmiştir. Elde edilen sonuçlara bakıldığında çalışmanın geçmiş çalışmalarla örtüştüğü aynı zamanda yeni araştırmalara da kaynaklık edebileceği düşünülmektedir
downloadDownload free PDFView PDFchevron_rightÇokkültürlü Okul Öncesi Eğitimde DeğerlendirmeAysel Köksal AkyolÇokkültürlü Okul Öncesi Eğitimde Değerlendirme, 2023
Understanding anti-bias education: Bringing the four core goals to every facet of your curriculum.
downloadDownload free PDFView PDFchevron_rightÖğretmen Adaylarinin Çokkültürlülüğe İli̇şki̇n TutumlariSabri GüngörElektronik Sosyal Bilimler Dergisi
Bu araştırmada, öğretmen adaylarının çokkültürlülüğe yönelik tutumlarının bazı değişkenlere göre incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubu, 2015-2016 bahar yarıyılında Kafkas Üniversitesi Eğitim Fakültesinde birinci sınıftan dördüncü sınıfa kadar öğrencisi bulunan Okul Öncesi Öğretmenliği, Sınıf Öğretmenliği, Fen Bilgisi Öğretmenliği, Sosyal Bilgiler Öğretmenliği ve Psikolojik Danışma ve Rehberlik programlarından oluşmaktadır. Araştırma, ilgili programların tüm sınıflarındaki öğretmen adayları arasından araştırmaya gönüllü olarak katılmak isteyenlerle gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya 292 öğretmen adayı katılmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak Munroe ve Pearson'un (2006) "Çokkültürlülük Tutum Ölçeği" kullanılmıştır. Araştırmaya katılanların demografik özellikleri yüzde ve frekans ile yaş, bölge, program ve sınıf grupları arasında anlamlı farklılığın olup olmadığı tek yönlü ANOVA Testi ile analiz edilmiş, anlamlı farklılıklar LSD analizleri ile yapılmıştır. Katılımcıların cinsiyetleri ve anadilleri arasında anlamlı farklılık olup olmadığı bağımsız t-Testi ile analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda öğretmen adaylarının çokkültürlülük konusunda "yüksek" düzeyde olumlu tutuma sahip olduğu belirlenmiştir. Öğretmen adaylarının çokkültürlülük tutumları, yaşlarına ve öğrenim gördükleri sınıflara göre anlamlı farklılık göstermezken, cinsiyetlerine, geldikleri bölgeye, programa ve anadillerine göre anlamlı farklılıklar göstermektedir.
downloadDownload free PDFView PDFchevron_rightÇokkültürlü eğitim kavramı ve öğretmenler için bir çokkültürlü eğitim çerçevesiÜmmühan Güliz OrhanA society is a state of unity where people do not perceive each other as threats. Instead, they have empathy, understanding, and compassion toward one another. No prejudice, anxiety, or hostility exists; individuals can connect and care for one another. The multicultural perspective prioritizes creating a healthy society by encouraging interaction and dialogue among cultures, making it a worldview that values inclusivity. The idea of "multicultural education" reflects the vision of creating a society where individuals have a sense of belonging. It is a complementary philosophy that aims to prepare young people for democratic citizenship and improve academic achievement among students from diverse cultural backgrounds. Its goal is to foster the attitudes and values essential for a democratic society, promoting understanding and reflection on freedom, equity, human dignity, and social justice in daily life. Multicultural education can be integrated as course material or incorporated into every lecture and not to impact thinking patterns, learning environments, teaching methods, and assessment. This focuses on the philosophy of education in lessons. In this study, we delve into multiculturalism by exploring culture and its historical evolution. This section reflects the meaning of multiculturalism, the accepted standards used to measure it, and its growing significance. The following text reflects the philosophy of multiculturalism concerning education. This demonstrates the purpose of multicultural education and the subjects it prioritizes. Item It emphasizes teachers' critical role and the skills they need to implement multicultural education effectively. Additionally, it provides a detailed explanation of a model for implementing multicultural education, including considerations for lesson planning and a blueprint for designing a multicultural lesson.
downloadDownload free PDFView PDFchevron_rightÖğretmenlerin Çokkültürlü Eğitime ve Mülteci Öğrencilere Yönelik TutumlarıAsil ÖzdoğruDicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Dergisi
Bu araştırmanın amacı öğretmenlerin sosyodemografik özellikleri ve çokkültürlü eğitim tutumları ile mülteci öğrencilere karşı tutumları arasındaki ilişkiyi incelemektir. Araştırmanın çalışma grubunu amaçlı örnekleme yöntemiyle ulaşılan 134 öğretmen oluşturmaktadır. 55'i kadın ve 79'u erkek olan katılımcıların yaşları 23 ila 62 (Ort.=38,70; ss=7,97) arasında değişmektedir. Katılımcılara sosyodemografik sorularla birlikte Öğretmenlerin Çokkültürlü Eğitim Tutum Ölçeği (ÖÇTÖ) ve Mülteci Öğrenci Tutum Ölçeği (MÖTÖ) çevrimiçi olarak uygulanmıştır. Korelasyon analizi sonucunda ÖÇTÖ ve MÖTÖ toplam, MÖTÖ iletişim ve yeterlik alt boyut puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı pozitif bir ilişki saptanmıştır. Ölçek puanlarının cinsiyet, yurt dışına çıkma, çokkültürlü deneyime sahip olma, geçmişte mülteci öğrencilerle çalışmış olma, şimdi mülteci öğrencilerle çalışıyor olma ve mülteci öğrencilerle ilgili mesleki gelişim eğitimine katılma durumlarına göre anlamlı farklılık göstermediği bulunmuştur. Öğretmenlerin ÖÇTÖ puanlarının yaşlarıyla ve yaşamlarının çoğunu geçirdikleri yerleşim türüyle ilişkili olduğu bulunmuştur. Öğretmenlerin MÖTÖ puanlarının ise yaş, kıdem, yaşamlarının çoğunu geçirdikleri yerleşim türü ve görev yapılan eğitim kademesiyle ilişkili olduğu görülmüştür.
downloadDownload free PDFView PDFchevron_rightÇokkültürlü Eğitim Yaklaşımının Etkililik Düzeyi: Bir Meta-Analiz ÇalışmasıRafet günay, Hasan AydinBu çalışmayla, dünyada çokkültürlü eğitim ile ilgili yapılmış birbirinden bağımsız çalışmalardan elde edilen sonuçların birleştirilmesi amaçlanmıştır. Araştırmada cevabı aranan soru: “Çokkültürlü eğitim yaklaşımı, öğrencilerin akademik başarısını etkilemekte midir?” şeklinde ifade edilmiştir. Araştırmada nicel verilerin bir araya getirilerek yorumlanması meta-analiz yöntemiyle sağlanmıştır. Meta-analiz yöntemi, birbirinden bağımsız araştırmaların nicel verilerinin bir araya getirilerek nicel verilerinin istatistiksel yorumlanması ve sonuçların sentezlenmesi sürecidir. Bu bağlamda, alan yazın taraması 1994-2013 yılları arasında yapılmış çokkültürlü eğitim yaklaşımının öğrencilerin akademik başarısı üzerindeki etkisini araştıran çeşitli ülkelerde İngilizce yazılmış çalışmalar meta-analiz araştırmasına dâhil edilmiştir. Meta-analize dâhil edilecek araştırmaların hangi kriterlere göre bir araya getireceği belli ölçütler çerçevesinde gerçekleştirilmiştir. Bu ölçütler sonucunda araştırmaya 17 deneysel çalışmanın eklenmesine karar verilmiştir. Araştırma sonucunda, çokkültürlü eğitim yaklaşımının akademik başarıya orta düzeyde olumlu etkisinin olduğu bulunmuştur. Bu etkililik düzeyinin çalışmanın yapıldığı yıllara göre, öğrenim düzeyine göre ve ülkelere göre farklılık gösterdiği; çalışmanın yapıldığı bölüm ve araştırma sürelerine göre farklılık göstermediği sonucuna varılmıştır.
downloadDownload free PDFView PDFchevron_rightErken Çocukluk Dönemi Öğretmen Adaylarının Çokkültürlü Eğitime Yönelik Tutumlarının İncelenmesiilayda kimzanİnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2019
Bu araştırmanın amacı okul öncesi ve sınıf öğretmeni adaylarının çokkültürlü eğitime yönelik tutumlarını çeşitli demografik değişkenler açısından betimlemektir. Bu çalışma nicel yöntemlerden ilişkisel tarama modelinde yürütülmüş bir araştırmanın parçası olup örneklemi kolay ulaşılabilir örneklemdir. İç Anadolu Bölgesi’nde bir devlet üniversitesinde 2015-2016 eğitim öğretim yılında okul öncesi ve sınıf öğretmenliğinde okuyan 550 öğretmen adayı çalışmaya katılmıştır. Araştırma kapsamında veri toplama aracı olarak “Öğretmen Adaylarına Yönelik Çokkültürlü Tutum Ölçeği” ve 22 soruluk Genel Bilgi Formu kullanılmıştır. Veri analizi aşamasında geçerlik ve güvenirlik çalışmaları, normallik testleri, doğrulayıcı faktör analizi ve non-parametrik testlerden Kruskall Wallis, Mann Whitney U ve Spearman Korelasyon analizleri yapılmıştır. Araştırma sonucunda erken çocukluk dönemi öğretmen adaylarının çokkültürlü eğitime yönelik tutumlarının ortalamanın üzerinde olumlu olduğu görülmüştür. Öğretmen ...
downloadDownload free PDFView PDFchevron_rightkeyboard_arrow_downView more papersRelated topics
- Explore
- Papers
- Topics
- Features
- Mentions
- Analytics
- PDF Packages
- Advanced Search
- Search Alerts
- Journals
- Academia.edu Journals
- My submissions
- Reviewer Hub
- Why publish with us
- Testimonials
- Company
- About
- Careers
- Press
- Help Center
- Terms
- Privacy
- Copyright
- Content Policy
Từ khóa » Hsy Başarı Eğitim Kurumları Diyarbakır
-
Başarı Eğitim Kurumları
-
Başarı Eğitim Kurumları (@basariegitimkurumlari51) • Instagram ...
-
Başarı Eğitim Kurumlari - Ana Sayfa | Facebook
-
Başarı Eğitim - Home | Facebook
-
Başlıksız
-
BBFG Poker Turnuvaları Sadıkoğlu: “425 Milyon Dolar Ile Ihracatta
-
Başarı Eğitim Kurumları - Anaokulu İlk Ve Ortaokul Anadolu Fen Lisesi
-
Phil Hellmuth Poker
-
Narco Meksika çevrimiçi Poker Işletiyor
-
Genza Yabancı Dil Ve Kişisel Gelişim Kursu
-
"Masa Oyunu Masa Oyunları Set &";"Genişletmeler Rol PNGEgg"
-
[PDF] Faaliyet Raporu - Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
-
DRRL Poker Kuralları Tarım Metodu: Verimi Düşük