Visits Ne Demek Visits Türkçesi Ne Demek Ingilizce Visits Anlamı

Visits türkçesi Visits nedir

  • Laflamak.
  • Çektirmek.
  • Çene çalmak.
  • Ziyaret.
  • Ziyaret etmek.
  • Musallat olmak.
  • Ziyarete gitmek.
  • Misafir olmak.
  • Gezmek.
  • Uğramak.
  • Teftiş etmek.
  • Ziyaretler.
  • Ziyaret sayısı.

Visits ile ilgili cümleler

English: Ali never visits Mary anymore. Turkish: Ali artık Mary'yi ziyaret etmez.

English: Ali seldom visits Boston anymore. Turkish: Ali artık Boston'u nadiren ziyaret ediyor.

English: Ali visits Mary every time he goes to Boston. Turkish: Ali Boston'a gittiği her zaman Mary'yi ziyaret eder.

English: Ali visits Mary every time he's in Boston. Turkish: Ali Boston'da olduğu her zaman Mary'yi ziyaret eder.

English: Ali never visits us in the winter. Turkish: Ali kışın asla bizi ziyaret etmez.

Visits ingilizcede ne demek, Visits nerede nasıl kullanılır?

Revisits : Tekrar ziyaret etmek. Yeniden değerlendirmek.

Visit frequently : Kapısını aşındırmak. Sık sık uğramak veya ziyaret etmek. Dadanmak. Sık sık ziyaret etmek.

Visit to the doctor : Doktora gitme.

Came to visit him : Onu ziyarete gelme. Görmek için evine gelme. Mekanında sosyal bir ziyaret yapma.

Pay a visit to : Misafirliğe gitmek. Ziyaret etmek.

Domiciliary visit : Arama. Evde yapılan hasta muayenesi. Ev araması. Evi resmi görevle arama. Evde yapılan arama. Evde hasta muayenesi.

Investigative visit : İnceleme gezisi.

Goodwill visit : İyi niyet ziyareti. İyiniyet ziyareti.

Make a visit : Ziyaret etmek. Ziyaret gerçekleştirmek. Ziyaret yapmak.

Home visit : Ev ziyareti. Veli-öğretmen-öğrenci ilişkilerini geliştirmek, öğrencinin ev çevresi üzerine bilgi toplamak, kılavuzluk programına karşı ailenin yardım ve desteğini sağlamak için sınıf öğretmeni ya da danışmanın, öğrencinin evine uğraması.

İngilizce Visits Türkçe anlamı, Visits eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Visits ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Grinds : Çalmak. Çekmek. Çekmek (mutfak robotunda sebze vb'ni). Taşa tutmak. Kolunu çevirerek çalıştırmak. Üzmek. Gıcırdatmak. Rodaj yapmak. Ezilmek.

Worry : Rahatsız olmak. Üzülmek. Endişelenmek. Kaygılandırmak. Endişe. Kaygı. Isırıp silkelemek. Rahatsız etmek. Taciz etmek.

Drop in on : Bir yere uğramak.

Chippering : Gevezelik etmek. Kuş gibi cıvıldamak. Canlı. Yüzey pürüzlendirici. Neşeli. Cıvıldamak. Şık. Yongalayıcı. Yonga makinesi.

Cackle : Kıkır kıkır gülmek. Çenesi durmamak. Gıdıklamak. (tavuk) gıdaklamak. Kıkırdamak. Çenesi düşmek. Gıdaklamak. Gürültülü bir şekilde konuşmak. Gevezelik etmek.

Ambulate : Dolaşıp durmak. Yürümek. Dolaşmak.

Survey : Anket yapmak için soru sormak. Tetkik. Bir bölgenin veya nüfusun özel bir amaç için ayrıntılı muayenesi. İnceleme. Muayene. Tarama. Anketleme. Gözden geçirmek. Etüt. Haritasını çıkarmak.

Cackled : Gevezelik etmek. Gürültülü bir şekilde konuşmak. Çenesi durmamak. Kıkırdamak. Çenesi düşmek. Gıdaklamak. Kıkır kıkır gülmek. (tavuk) gıdaklamak. Gıdıklamak.

Come in for : Miras almak. Tabi olmak. Mirasa konmak. Maruz kalmak. - in muhatabı olmak (örneğin, “aktör çok fazla eleştiriye maruz kaldı”). Hak etmek.

Chipper : Sohbet etmek. Şevkli. Neşeli. Canlı. Cıvıltılı sesler çıkarmak. Yonga makinesi. Yüzey pürüzlendirici. Kuş gibi cıvıldamak. Gevezelik etmek. Cıvıldamak.

Visits synonyms : travel to, pestering, ambulates, drop in, subjected, ambulating, do, call on, get about, chitchat, obsess, circuit, pestered, frequent, come by, jaunting, jaw, lodges, lodge, torturing, chippered, chatted, pick on, see, come over, chatters, chat, hiked, jaunt, reviewing, itinerate, visitation, coming over.

Từ khóa » Visit At Ne Demek