HPV - Prof. Dr. Tolga Taşçı

Doç. Dr. Cihan Çetin: Son zamanlarda popüler olan, serviks kanserinde kondromlarda rolü olduğu düşünülen HPV (Human Papilloma Virüsü) kadınlarda nasıl tespit ederiz? 

Doç. Dr. Tolga Taşçı: HPV ile ilgili farkındalık son zamanlarda arttı ama bu virüs aslında çok eskidir ve eski çağlardan beri bilinen bir virüstür. Tabi rahim ağzı kanseriyle ilişkisi son 10-15 yılın konusudur. Bu virüsün 100’den fazla tipi mevcuttur. Ciltte lezyon yapan, yani ciltte hastalık yapan tipini tespit etmek için herhangi bir tanı yöntemine gerek yoktur Gözle görüldüğünde zaten tanınır. Halk arasında buna siğil denmektedir. Siğilin tipik görüntüsü görüldüğünde tanı koymak için yeterlidir ve bunu laboratuvarla desteklemeye ya da biyopsi yapmaya gerek yoktur. Ancak bunun dışında rahim ağzı kanseri ile ilişkili olan türleri genellikle herhangi bir bulgu, semptom ya da şikayete yol açmaz. Bunları ancak tarama testlerinde HPV-DNA testi yaparak anlıyoruz. 

Doç. Dr. Cihan Çetin: Siğil gördüğümüz hastalarda HPV tiplendirmesi testi yapmamıza gerek var mıdır? 

Doç. Dr. Tolga Taşçı: Sadece siğil gördüğümüz hastada HPV tiplendirmesi yapmaya hiç gerek yoktur. Çünkü siğil yapan HPV tipleri bellidir. Tip 6 ya da 11’dir. Siğil genellikle de çok genç hastalarda görülür. Siğil olan bir hastada HPV tiplendirme yapmanın tek mantığı, o hastanın yaşının gerektirdiği rahim ağzı kanseri tarama testi neyse onu yapmaktır. Siğile sebep olan kanser yapan türler de vardır mantığıyla onu araştırmaya gerek yoktur. Hasta 30 yaşın üzerinde ise siğili olmayanlar gibi HPV-DNA testi yapmak gerekir. Ancak genç ve sadece Smear’le takip edilmesi gereken bir bir hasta ise sadece siğili olduğu için ona ayrıca HPV-DNA testi yapılmasının hiç bir yararı yoktur. 

Doç. Dr. Cihan Çetin: HPV virüsünü tedavi etmeye gerek var mıdır? 

Doç. Dr. Tolga Taşçı: HPV virüsünü şikayete yol açıyorsa tedavi etmek gerekir. HPV virüsünün antibiyotik gibi direkt bir tedavisi yoktur. Ancak özellikle siğiller gerek estetik olarak gerek psikolojik olarak oldukça ciddi sorunlara yol açabilmektedir ve bunlar bazen gerçekten çok büyük olarak, vajinayı daraltabilmekte, kaşıntı ve kanama semtomları yapabilmektedir. O zaman hasta bize tedavi isteğiyle gelir. Siğillerin tedavi edilme zorunluluğu yoktur çünkü bu bir kanser değildir ve kansere dönüşmez. Ancak hasta sıklıkla tedavi arayışıyla geldiğinden kondilomları yani siğilleri tedavi etmekteyiz. 

Bunun dışında siğile yol açmayacak bir kanserle ilişkili HPV’ nin tedavisi yoktur bunları yakından izlemek gerekir. Ancak bir sitolojik yani hücre anomalisine sebep olursa kansere yol açmadan gerekli tedaviyi yapmak gerekir. 

Doç. Dr. Cihan Çetin: Son zamanlarda çıkan HPV aşısı hakkında biraz bilgi verir misiniz? Kaç yaş grubunda yapmamız lazım? Koruyuculuğu nasıldır? 

Doç. Dr. Tolga Taşçı: HPV rahim ağzı kanserlerinin hepsinden sorumlu bir virüstür. Yani rahim ağzı kanseri eşittir HPV virüsü diyebiliriz. Başka bir deyişle HPV olmadan rahim ağzı kanseri de olamaz. Dolayısıyla HPV’ ye karşı aşılanılarak rahim ağzı kanserinden de kurtulmak gerçekten ispatlanmış bir programdır.

Şu anda elimizde 4’ lü HPV aşıları mevcuttur. HPV’nin en az 13 tipinin kanserle ilişkili olduğu bilinmektedir. HPV aşısını bütün kadınlara önermekteyiz. Esas hedef 9 yaşından itibaren bütün kız çocuklarının mümkünse 13 yaşına kadar aşılanması ancak bu periyodu kaçırmışsa da yaşamının herhangi bir zamanında aşılanmasıdır. Bunun tam bir üst sınırı yoktur. Aşılama programıyla rahim ağzı kanserleri en az %70-80 azaltılacaktır. Ancak aşılanmış kadınların yine de aşılanmamışlar gibi rutin Smear ve DNA testlerine devam etmelerini öneriyoruz çünkü aşı sadece belli bir HPV tipini kapsıyor. Bütün HPV tiplerini kapsayan bir aşı şu anda elimizde yok. Yakın zamanda Amerika’ da piyasada olan 9’lu bir aşı da ülkemize gelecek. Bu aşı geldiği zaman HPV’nin korumayla ilgili yüzdesi artacaktır. 

Doç. Dr. Cihan Çetin: Aşı dışındaki korunma yöntemlerinden de biraz bahsedebilir miyiz? HPV virüsünden hastalar başka nasıl korunabilirler? 

Doç. Dr. Tolga Taşçı: Cinsel ilişkiniz varsa aslında HPV virüsünden % 100 korunamazsınız. Ama korunmak için tek eşli olmak en önemli korunma faktörlerinden bir tanesidir. Bunun haricinde prezervatif kullanmak riski bir miktar azaltır ama sıfırlamaz. Çünkü HPV virüsü erkekte penis ve dış genital cildin hepsinde barınabilir, kadında da aynı şekildedir. Sadece prezervatifin koruduğu ciltte olmayacağı için riski bir az azaltır ama %100 engellemez. Başkaca da bir korunma yöntemi yoktur.