Volumes Ne Demek

Volumes türkçesi Volumes nedir

• Cilt (kitap).
• Yığın.
• Yoğunluk.
• Ses kuvveti.
• Tutar.
• Ses yükseltme.
• Birimler.
• Cilt.
• Hacim.

Volumes ile ilgili cümleler

English: This dictionary has 12 volumes. Turkish: Bu sözlüğün on iki cildi vardır.

English: This library has over 50,000 volumes. Turkish: Bu kütüphanede elli binden fazla kaynak var.

Volumes ingilizcede ne demek, Volumes nerede nasıl kullanılır?

Volumes menu : Oylumlar menüsü.

Speak volumes for : Açığa vurmak.

Odd volumes : Bir yayının çeşitli özel baskıları.

Speak volumes : Fazlasıyla belirtmek veya belirgin kılmak. Konuşmadan mimikleriyle belli etmek. Çok fazla konuşmak. Çok şey söylemek. Ayan beyan ortaya koymak. Çok konuşmak. Bakışlarıyla belli etmek.

Volume attributes : Oylum özellikleri.

Volume control for pc speaker : Pc hoparlörü için ses denetimi.

Volume control for wave : Dalga için ses denetimi.

Volume control for line in : Gelen hat için ses denetimi.

Volume control for microphone : Mikrofon için ses denetimi.

Volume bitmap : Birim bit eşlemi. Oylum ikil izdüşümü.

İngilizce Volumes Türkçe anlamı, Volumes eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Volumes ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Derma : Edeme. Deri. Alt deri. Cilt (anatomi, zooloji). Mississippi eyaletinde yerleşim yeri. Altderi. Cildin ikinci tabakası. Derinin epidermisinin altındaki kan ve lenf damarları, sinir uçları, kıl folikülleri, ter ve yağ bezlerini içeren bağ dokusu, koryum, dermis.

Units : Donanım. Öğe. Birler. Birim. Basamağı. Ünite. Birler basamağı. Bütünlük. Ölçü birimi. Birlik.

Gauge : Ölçme aleti. Yargılamak. Kapsam. Kriter. Ayar etmek. Ölçüp biçmek. Ölçü. Ayarlık. Ayar.

Congestions : Sıkışıklık. Kan hücumu. İzdiham. Sıkışma. Tıkanma. Birikme. Kan toplanması. Kan birikmesi. Kalabalık.

Aggregations : Bir araya gelme. Toplanma. Küme. Toplama. Birleştirme. Yığışım.

Derms : Alt deri. Derma. Deri.

Dodoism : Tembellik. Aptallık. Kalınlık.

Capacity : İktidar. Sığa. Bir iletkenin yük sığdırım olanağı; iletkenler ve yalıtkanlar dizgesinin erkil birimi başına sığdırabildiği yük tutarı; birimi farad'dır. Herhangi bir tiyatro alanının ya da salonunun alabileceği seyirci sayısını gösteren kavram. birim gerilimde bir nesneye sığabilen elektrik yükü niteliği. Verim. Bir yoğunlacın elektrik yığma ya da bir aracın elektrik alabilme yeteneği. Herhangi bir tiyatro alanı ya da salonunun alabileceği seyirci sayısını gösteren kavram. kapasite. Mecazi anlamda kavrama yeteneği. Bir veri saklama ortamının alabileceği sözcük ya da damga sayısı. genel olarak herhangi bir dizgenin işyükünün üst sınırı, bk. bellek sığası. Birim gerilimde bir nesneye sığabilen kıvıl yük niceliği.

Quantity : Nesnelerin sayılabilir ya da bir sayı dizgesiyle gösterilebilir özelliği, bk. nitellik. Mikdar. Azlık çokluk. Fizik, gramer, kimya, madencilik, sosyoloji alanlarında kullanılır. Sayı. Miktar. Nicelik. Kemiyet. Nicellik. Özdek ya da olayların niteliklerini , türlü ölçmeler sonunda karşılaştırarak büyüklük ve değişimlerinin sayılarla belirlenmesine olanak veren özellik.

Agglomerations : Toplama. Bir araya toplama. Bağlantı noktası. Yığılma. Halter. Küme. Yığışım. Yığışma. Toplanma.

Volumes synonyms : displacement unit, dollar volume, cubature unit, cubic measure, volume unit, cubage unit, densities, dermises, dermas, dodoisms, amounts, cubages, magnitude, totality, body, cutaneous, cubic content unit, batch, batches, bodies, complexions, cubing, tenacious, binders, bulk, complexion, quanta, accumulation, capacity measure, quantum, mass, depth, amount.

Volumes zıt anlamlı kelimeler, Volumes kelime anlamı

Unbelief : İmansızlık. İnançsızlık.

Softness : Tatlılık. Hilm. Yumuşaklık. Uysallık. Gevşeklik. Cıvıklık. Rıfk. Sevecenlik. Hilmiyet.

Loud : Yüksek (ses). Parlak. Be.yüksek sesle. Yüksek sesle. Cart (renk). Yüksek sesli. Kaba. Cırtlak. Gürültülü. Abartılı.

Volumes antonyms : soft.